Stokçuluk, Fiyatı Etkileme ve Fahiş Fiyat Suçlarının Cezaları

Stokçuluk, Fiyatı Etkileme ve Fahiş Fiyat Suçlarının Cezaları

Karaborsa ve stokçuluk 1980’li yıllardan önce Türkiye’de ekonomik ve ticari hayatı olumsuz yönde etkilemiş, maddi ve ahlaki alanda topluma çok büyük zararlar vermiştir.  Son 4-5 yıldır stokçuluk ve fahiş fiyat kavramları ticari ve iktisadi hayatımıza yeniden girmiştir. Türk Dili Kurumu sözlüğünde; stokçuluk gelecekteki fiyat farklılıklarından faydalanmak için önceden tedarik edilen malların satışa sunulmayıp bekletilmesi olarak tanımlanmaktadır. Bütün kaynaklarda stokçuluk ile, ihtikar eş anlamlı olarak kullanılmakta, “ticaret malını pahalılaşması gayesiyle istifleyip piyasaya arzını geciktirmek” mânasına gelmektedir. Fahiş fiyat ve stokçuluk ekonomik suç kapsamına girmektedir. Ekonomik düzenin dolayısı ile kamu düzeninin sağlanması için bu suçlara ilişkin olarak öngörülen cezalara ve idari tedbirlere aşağıda yer verilmiştir. 

Stokçuluk, 28.05.2020 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan Haksız Fiyat Değerlendirme Kurulu Yönetmeliğinin 2/ğ maddesinde; “Olağanüstü hal, afet ve ekonomik dalgalanma dönemleri ile diğer acil durumlarda üretici, tedarikçi ve perakende işletmelerin piyasada darlık yaratan, piyasa dengesini ve serbest rekabeti bozan faaliyetleri ile tüketicinin mallara ulaşmasını engelleyen faaliyetlerini,” şeklinde tanımlanmıştır. Yönetmeliğin 2/ç maddesinde ise; fahiş fiyat artışı “Olağanüstü hal, afet ve ekonomik dalgalanma dönemleri ile diğer acil durumlarda üretici, tedarikçi ve perakende işletmeler tarafından satışa sunulan ve kamunun beslenme, sağlıklı yaşama ve korunma gibi temel ihtiyaçlarını karşılamak için zorunlu olan mal ve hizmetlerin fiyatında girdi ve diğer üretim maliyetlerindeki artış gibi haklı bir sebebe dayanmaksızın yapılan aşırı ve adil olmayan artışı,” olarak tanımlanmıştır. Covid-19 salgını ve ekonomik kriz, özellikle temel gıda ürünlerindeki arz talep dengesizliği tedarik zincirinde sıkıntıları beraberinde getirmiştir. Bu kapsamda; fahiş fiyat artışı ve stokçuluk uygulamalarına karşı piyasa dengesini ve tüketicileri korumaya yönelik gerekli tedbirleri almak ve bunların uygulanmasını sağlamak, denetim ve incelemeler yapmak, tedarikçi ve perakende işletmenin savunmasını almak veya alınmasını sağlamak amacıyla, Haksız Fiyat Değerlendirme Kurulu oluşturulmuştur. Kurul Başkanı, gerekli hallerde fahiş fiyat artışı ve stokçuluk uygulamaları ile ilgili Kurul adına resen denetim başlatabilmektedir. Yine yönetmeliğin 10. maddesine göre, şikayet halinde de Kurul tarafından denetim yapılabilmektedir. Yönetmeliğin ve Kurul kararlarının uygulanmasına ilişkin olarak Ticaret Bakanlığı yetkilidir. Bakanlık, denetim yetkisini, yetkili idare olarak tanımlanan,  işyeri açma ve çalışma ruhsatını vermeye yetkili belediye veya il özel idareleri ile diğer idareler aracılığı ile kullanabilmektedir. Yetkili idareler, yetki alanlarıyla sınırlı olmak kaydıyla, doğrudan veya Bakanlığın talebi üzerine, 6585 sayılı Kanun hükümleri çerçevesinde perakende işletmeler nezdinde ön inceleme mahiyetinde olmak üzere gerekli denetim ve uygulamaları yapmak ve önlemleri almakla görevli ve yetkilidir. Ayrıca Ticaret Bakanlığı tarafından denetim yetkisinin il müdürlüğünce kullanılması durumunda, Kurulda üyesi bulunan Bakanlıkların taşra birimlerinde çalışan personel de denetime katılabilmektedir. Perakende Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanunun ek 1. maddesinin birinci (Üretici, tedarikçi ve perakende işletmeler tarafından bir mal veya hizmetin satış fiyatında fahiş artış yapılamaz.) ve ikinci (Üretici, tedarikçi ve perakende işletmeler tarafından piyasada darlık yaratıcı, piyasa dengesini ve serbest rekabeti bozucu faaliyetler ile tüketicinin mallara ulaşmasını engelleyici faaliyetlerde bulunulamaz.) fıkralarına aykırı hareket edenlere Kanunun 18. maddesinin birinci fıkrasının (ı) bendinde (Ek 1 inci maddesinin birinci fıkrasına aykırı hareket edenlere onbin Türk lirasından yüz bin Türk lirasına kadar; ikinci fıkrasına aykırı hareket edenlere ise yüz bin Türk lirasından iki milyon Türk lirasına kadar) öngörülen idari para cezaları Kurul tarafından verilmektedir.

Fahiş fiyat artışı ve stokçuluk faaliyetlerine karşı 2020'de oluşturulan Haksız Fiyat Değerlendirme Kurulu, bugüne kadar temel gıda maddeleri başta olmak üzere birçok ürün kategorisinde fahiş fiyat artışı yaptığı değerlendirilen 896 firmaya toplamda 25 milyon 448 bin 428 lira idari para cezası uygulanmasına karar vermiştir. Kaynak:https://www.aa.com.tr/tr/ekonomi/haksiz-fiyat-degerlendirme-kurulu-bugune-kadar-25-4-milyon-lira-ceza-verdi/2539959

Türk Ceza Kanunun 235 ile 242. maddeleri arasında; ekonomi, sanayi ve ticarete ilişkin suçlar sayılmış, stokçuluk ve fiyatı etkileme/fahiş fiyat bu kapsamda suç olarak tanımlanmıştır. TCK’nın 237. maddesinde fiyatları etkileme suçu düzenlenmiştir. Maddenin esasta korumak istediği hukukî yarar, serbest rekabet koşulları çerçevesinde fiyatların belirlenmesini ihlâl edici hareketleri engellemektir. TCK’nın 237. maddesinde, “İşçi ücretlerinin veya besin veya malların değerlerinin artıp eksilmesi sonucunu doğurabilecek bir şekilde ve bu maksatla yalan haber veya havadis yayan veya sair hileli yollara başvuran kimseye üç aydan iki yıla kadar hapis ve adlî para cezası verilir.” hükmü yer almaktadır. Fiil bir tehlike suçunu oluşturduğundan, suçun tamamlanması için neticenin meydana gelmesi gerekmemektedir. Maddenin 2 ve 3. fıkralarında ise, cezanın artırılmasına gerekli kılan hal ve unsurlar sayılmıştır.

Kamunun ihtiyacını karşılayacak malların satılmasını veya hizmetlerin sunulmasını, sunumun toplumun ihtiyaçlarını karşılayacak biçimde zamanında ve süreklilikte gerçekleştirilmesini sağlamak Devletin görevlerindendir. Bu faaliyetler Devlet tarafından bizzat veya kişiler/firmalar/işletmeler eliyle gerçekleştirilecektir. Ancak kişilerin/firmaların/işletmelerin bu faaliyetleri gerçekleştirmeyerek, mal veya hizmet satımından kaçınması halinde ekonomik hayatın düzen içinde işlemesi engellenecektir. Bu nedenle, TCK’nın 240. maddesinde, mal veya hizmet satımından kaçınma (stokçuluk) suçu düzenlenmiştir. Maddeye göre;  Belli bir mal veya hizmeti satmaktan kaçınarak kamu için acil bir ihtiyacın ortaya çıkmasına neden olan kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.  Bu suçtan dolayı failin cezalandırılabilmesi için, belli bir mal veya hizmeti satmaktan kaçınmak suretiyle kamu için acil bir ihtiyacın ortaya çıkması gerekir. Mal ve hizmet satımından kaçınma suçunun mağduru toplumdur. Örneğin, ekmek, gıda maddesi, akaryakıt vb. malların satışını durdurarak kamu için acil bir ihtiyacın ortaya çıkması bu suçun kapsamındadır.

TCK 237. maddede düzenlenen fiyatı etkileme suçu ile, 240. maddede tanımlanan mal veya hizmet satımından kaçınma (stokçuluk) suçu, şikayete tabi suçlar arasında yer almadığından savcılık tarafından resen soruşturulur. Bu suçlara dair herhangi bir şikayet süresi yoktur. Fiyatı etkileme ile mal veya hizmet satımından kaçınma suçu için yapılan yargılamalarda olağan dava zamanaşımı süresi 8 yıldır. Ayrıca görevi nedeniyle bu suçların işlendiğini öğrenen kamu görevlisinin, TCK 279. madde kapsamında yetkili makamlara bildirimde bulunması gerekmektedir. Fiyatı etkileme ve stokçuluk suçlarına verilecek cezaların caydırıcı olmadığı gerekçesiyle, cezaların 1 yıldan 3 yıla çıkarılmasına ilişkin Adalet Bakanlığı’nın çalışma yaptığı basında yer almaktadır.

Haksız fiyat artışı ve stokçuluk konularında Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından başlatılan yeni uygulamaya göre kurumun internet sitesi üzerinden şikayet yapılabilmektedir. Yine enflasyon ile mücadele konusunda Hazine ve Maliye Bakanlığı’na “Enflasyon ile Mücadele Timi Şikayet Formu" verilebilmektedir. Vergi Denetim Kurulu Başkanlığı, enflasyon ile mücadele kapsamında, Vergi Müfettişleri koordinatörlüğünde fiili envanter çalışmaları yürütmektedir.