Kripto para piyasasında neler oluyor?

Kripto para piyasasında neler oluyor?

Kripto Para borsası FTX’in iflasını açıklamasıyla kripto paralarla ilgili bitmek bilmeyen tartışmalar daha da alevlenmiş oldu. Kripto para borsalarını iflasa götüren süreci anlatmadan önce bazı kavramları açıklamakta fayda var.

Borsa; hisse senedi ve devlet tahvili gibi menkul kıymetler, emtialar, döviz, vadeli işlemler, opsiyon sözleşmelerinin işlem gördüğü, halka arz edildiği aynı zamanda bu ürünlerin alım ve satım işleminin güvenle yapıldığı organize piyasalara denir. Diğer bir deyişle Borsa herhangi bir varlığın veya ürünün alınıp satıldığı bir pazar yeridir. Borsada ticareti yapılan varlığın kendisi olabileceği gibi; bir ürüne, emtiaya veya varlığa dayanarak türetilen türev ürünler ve hatta bu ürünlere sahiplik hakkı veren bir senet dahi olabilir. Özellikle de tecrübe ettiğimiz dijital çağda bu durum daha da derinleşmiş, fiziki mevcudiyete sahip olmayan Kripto Para, NFT(non-fungible token) gibi sanal varlıklarda borsalarda işlem görmektedir.

Blockchain; blok adı verilen ve sürekli büyüyen sıralı kayıtların listesini tutan dijital bir veri defteridir. Blockchain, bloklardan oluşan bir zincir yapıyı tanımlıyor. Dağınık yapıda bir veritabanı sistemi olarak şifrelenmiş işlemlerin takibini sağlamakta ve iş ağında yer alan işlemlerin kaydedilmesi ve varlıkların takip edilmesi gibi süreçleri kolaylaştırmaktadır. Aynı zamanda bu sistem, paylaşılabilen ve üzerinde değişiklik yapılamayan bir defter olarak da düşünülebilir.

Kripto para; adını şifreleme birimi olan kriptografiden alan sanal ve dijital bir para birimidir. Herhangi bir merkezi otoriteye bağlı olmayan bu para birimini herhangi bir kurum veya kuruluş yönetemez.

DeFi (Merkeziyetsiz Finans); herhangi bir otoriteye bağlı olmadan faaliyet gösterilebilen, blockchain ağlarında inşa edilmiş finansal uygulamalarıdır.

NFT; dijital bir varlığın benzersiz olduğunu ve bu nedenle birbirinin yerine geçemeyeceğini onaylayan, blok zinciri adı verilen bir dijital defterde depolanan veri birimidir. Dijital varlığa sahipliği ispatlayan bir sertifika mahiyetindedir.

Covid-19 krizinin başlamasıyla ekonomilerde ani çöküşe izin vermemek amacıyla başta ABD Merkez Bankası FED olmak üzere neredeyse bütün merkez bankaları faizleri düşürme ve para arzını artırma yoluna gitti. FED’in bilançosu pandemi döneminde neredeyse iki kat artarak yaklaşık 9 Trilyon Dolara ulaştı. Piyasaya enjekte edilen ve neredeyse bedava maliyetle bulunabilen para; hisse senedi ve kripto para borsalarında ralliye sebep oldu. Bitcoin, 3 bin dolar düzeyinden 69 bin dolara; Ethereum, 120 dolardan 4.800 dolara; Nasdaq endeksi 7 bin puandan 16 bin küsur puana geldi aynı senaryo Borsa İstanbul dahil bütün borsalarda yaşandı. Paranın neredeyse bedava olduğu bu dönemde Merkez Bankalarınca ani bir resesyonu engellemek ve pandeminin olumsuz etkilerini azaltmak amacıyla yapılan parasal genişleme neticesinde varlık fiyatları yükseldi. Tedarik zincirinde meydana gelen kırılmalar ve piyasadaki para bolluğu Milton Friedman’ın; “Enflasyon, her zaman ve her yerde parasal bir olgudur” ifadesinin ne kadar da doğru olduğunu ispatlarcasına mal ve hizmet fiyatlarında artışa neden oldu. Başta ABD olmak üzere daha önce uzun süreler enflasyonla mücadele etmiş ülkelerin Merkez Bankaları sürekli birbirini besleyen fasit bir daire olan enflasyonun, ileri boyutlara ulaşmadan kontrol altına alınması amacıyla neredeyse 0’a indirmiş oldukları faiz oranlarını artıracaklarını ve bununla birlikte parasal genişlemeye son vereceklerini açıklamaya başladılar. Bunun akabinde başta kripto paralar olmak üzere risk düzeyi yüksek olan varlıklardan para çıkışı olmaya başladı. Ucuz para döneminde yükselen kripto para ve hisse senedi piyasaları, paranın maliyetinin artmaya başlayacağı endişesiyle düşüşler yaşadı ve piyasa hakimiyeti en fazla olan kripto para birimi BTC bile yüzde 75 civarında değer düşüklüğüne uğrayarak 20 bin doların altı seviyelere indi.

Kripto paralarda yaşanan düşüşler neticesinde özellikle kaldıraçlı işlem yapan yatırımcılar olmak üzere bir çok kripto para yatırımcısı ve düşen işlem hacimleri sebebiyle komisyon gelirleri azalan kripto para borsaları ekonomik açıdan zor duruma düştü. Ardından bilançoları zayıf, öz sermayesinin büyük bölümü sadece kendi yaratmış oldukları tokenlerden oluşan ve müşterilerinin hesap bakiyelerini kullanıp kaldıraçlı işlem yapan ve zarar eden kripto borsaları iflas etmeye başladı. Dünyanın ikinci en büyük kripto borsası FTX’in batış hikayesinin de bu şekilde başladığını söyleyebiliriz.

FTX’in batışının magazin kısmı ise bir hayli ilginç geliyor kulağa. Gelin hep birlikte oraya göz atalım. FTX’in yatırımcıları arasında Binance’nin kurucusu Changpeng Zhao (CZ) yer alıyor ve önemli miktarda da FTX’in kendi tokeni olan FTT’ye sahip. FTX’in hızlı büyüyerek Binance’ın tahtını tehdit etmesi ve pazar liderliğine oynama çabası ve bunun yanında kripto para borsalarına regülasyon getirmek amacıyla ABD hükümeti ile yakın ilişki içine girdiği söylentileri Binance’ı yani CZ’yi rahatsız etmiş olmalı ki FTX’te bulunan bir kısım yatırımını geri çekiyor. Ardından Coindesk’te yayınlanan bir makalede FTX’in yatırım kolu olan Alameda’nın 14.6 milyar dolarlık sermayesinin FTX’in kendi tokeni olan FTT’den oluştuğu iddiası, CZ’nin 500 milyon dolarlık FTT’yi piyasaya satacağını açıklaması ve FTT’den 580 milyon dolarlık bir paranın dışarıya çıkarıldığını iddia etmesi gibi olayların ardından borsanın çöküşü hızlanıyor. FTX’e karşı sarsılan güven neticesinde kendi token’i olan FTT’nin 26 dolardan 1.5 dolar seviyesine düşmesi de FTX’in bilançosunu önemli derecede bozuyor. Likidite sorunu yaşayan Sam Bankman’in yatırımcı arayışı olumsuz sonuçlanınca Sam, CZ’den FTX’i satın almasını istiyor. Satın alma görüşmelerine başlayan Binance ve FTX arasında mali ve hukuki durum tespiti (due diligence) aşamasına geçiliyor ve ardından durumun sanılandan daha kötü olduğu ve Binance’nin satın almadan vazgeçtiği açıklanıyor. Aslında Binance tarafından kamuoyuna yapılan bu açıklama dahi FTX’in batış sürecinde CZ’nin etkisinin de olduğunu göstermesi bakımından önemli bir gösterge olarak karşımıza çıkıyor.

Regülasyonlar gelmeden bu tür olayları daha çok duyup göreceğimize şüphe yok. Bu sebeple kripto para piyasalarının yasal bir zemine oturtulması hem yatırımcılar hem de devlet açısından faydalı olacaktır. Yatırımcıların büyük çoğunluğu sahip oldukları kripto paraları borsalarda tutmakta ve cüzdanlarına çekmemektedirler. Kıymetlerin borsalarda tutulması, soğuk cüzdan kullanılmaması nedeniyle Thodex ve FTX örneklerinde görüleceği üzere borsanın batması halinde yatırımcılar kayba uğramakta ve bu kayıplarını telafi etme şansları da olmamaktadır. Kripto paraların saklanması tıpkı Merkezi Kayıt Kuruluşu ve Takasbank benzeri ayrı kuruluşlar aracılığıyla sağlanmalı, kripto para piyasaları regüle edilerek yasal zemine oturtulmalı ve periyodik olarak bağımsız kuruluşlarca denetime tabi tutulmalıdır. Ancak bu şekilde yatırımcıların ilerideki zamanlarda yaşayabileceği muhtemel mağduriyetlerin önüne geçilmiş olur.

 

Kaynakça

  1. https://www.gcmyatirim.com.tr
  2. https://tr.wikipedia.org
  3. https://www.synopsys.com
  4. https://www.isbank.com.tr
  5. https://www.ekonomist.com.tr
  6. https://viennalife.com.tr
  7. Podcast, Spotify: Bora Özkent’le Haddini Aş!