KÜRESEL SPOR EKONOMİSİ VE SPORTİF BAŞARIDA İSPANYA ÖRNEĞİ İLE TÜRKİYE AÇISINDAN DEĞERLENDİRME VE ÖNERİLER

KÜRESEL SPOR EKONOMİSİ VE SPORTİF BAŞARIDA İSPANYA ÖRNEĞİ İLE TÜRKİYE AÇISINDAN DEĞERLENDİRME VE ÖNERİLER

Küresel Spor Ekonomisi

Bedeni geliştirmek amacıyla belirli kurallara göre kişisel veya toplu olarak gerçekleştirilen hareketlerin tümü ya da belirli kurallara göre kişisel, ikili veya takım olarak gerçekleştirilen, rekabete dayalı bedensel veya zihinsel yarışmaların tamamı gibi tanımlanabilen Spor, günümüzde tanımındaki saf halinden sıyrılarak küreselleşmenin etkisiyle tamamen başka bir yaşam formuna dönüşmüştür.

Bambaşka bir forma dönüşen küresel spor pazarı; Sports Global Market 2023 raporunda yer aldığı üzere 2022’de $486,61 milyardan 2023’te yüzde 5,2’lik bileşik yıllık büyüme oranıyla  $512,14 milyara yükseldi. Ayrıca rapor, spor pazarının, 2025 yılına kadar yaklaşık $600 milyara, yüzde 5’lik yıllık büyüme oranıyla 2027’de $623 milyara ve 2030’a kadar da $826 milyara ulaşacağını öngörüyor.

Yine aynı raporda görüldüğü üzere; tarihsel dönemde gözlemlenen genişleme, gelişmekte olan pazarlardaki güçlü ekonomik büyümeye, e-ticaretin hızla yükselişine, hızlı kentleşmeye, çok sayıda spor kanalının kurulmasına ve sponsorluklara yapılan önemli yatırımlara bağlanabilir. Spor pazarının büyüklüğünün önümüzdeki birkaç yıl içinde güçlü bir büyüme görmesi bekleniyor. 2028'de %5,6'lık bileşik yıllık büyüme oranıyla 629,81 milyar dolara çıkacak. Tahmin döneminde beklenen büyüme, internete erişilebilen cihazların yaygınlaşmasına, destekleyici hükümet girişimlerine ve spor turizmindeki artışa bağlanabilir. Bu dönemde beklenen dikkate değer eğilimler arasında artırılmış gerçeklik ve sanal gerçeklik kullanımının artması, spor akışı uygulamalarının tanıtılması, temassız teknolojilerin entegrasyonu, mobil bilet sistemlerinin uygulanması, sosyal medya kullanıcı katılımına stratejik odaklanma, bilet fiyatlandırması için analitiklerin uygulanması, gelişmiş egzersizler için kombine fitness formatlarının tanıtılması, mobil eğitim uygulamalarının geliştirilmesi, kayak deneyimini geliştirmek için teknolojiden yararlanma, kişiselleştirilmiş hayran katılımı girişimleri, spor ve eğlencenin bir araya gelmesi, sponsorluklardan ortaklıklara geçiş, kurumsal sosyal sorumluluk ve sürdürülebilirliğe bağlılık, çeşitli demografik gruplara yönelik hedefli stratejiler yer alıyor.

Spor ekonomisi yukarıda da bahsedildiği üzere önümüzdeki 10 yıllık süreçte benzer gelişim hızıyla büyümeye devam ettiği sürece trilyon dolarlık bir büyüklüğe erişecek. Tabi ki bu büyüklüğü yaratan unsurları daha derli toplu başlıklar altında toplayacak olursak spor pazarlaması, spor ürünü, spor teknolojileri, spor medyası, spor işletmeleri, spor teşkilatları ve spor organizasyonlarını sayabiliriz.

Eğlence ve boş zaman geçirme aşamasını çok zaman önce geçiren profesyonel sportif faaliyetler küresel sektör olarak özellikle spor aletleri üretimi, spor tesisleri inşası ve işletilmesi, spor malzemeleri üretimi, spor turizmi, hediyelik eşya pazarlaması gibi alt unsur başlıkları ile sporcu ve taraftar veya spor destekçilerini bu ekonomi içine çekmektedirler.

Spor medyası ise neredeyse bu trilyon dolarlık büyüklüğe yaklaşan devasa sektörün gelişmesinde ve kendilerinin de bu sektörden nemalanmaları kapsamında önemli bir yer edinmektedir. TV, radyo ile sosyal medya başta olmak üzere dijital teknolojiler gibi medya araçları sporun milyarlarca insana ulaşmasına ve bu sektörün gelişmesine aracı olmaktadır.

Özellikle 2000’li yılların başından itibaren tüm dünyada gelişen teknolojik devrim spor ekonomisinde de bariz şekilde kendini göstermiştir. Bilgisayar uygulamalarının sporun içine koyulması, teknolojik spor ekipmanlarının gelişimi, teknolojik tesisler akıllı spor tesisleri ve son dönemde çok popüler olan e-spor gibi gelişmeler bu ekonominin hızlı bir şekilde büyümesine katkı vermiştir.

Spor işletmelerinin birden fazla sporun yapılmasana elverişli hale getirilmesi, akıllı ve çevre dostu spor salonları, stadyumlar, fitness salonları ve açık hava spor tesisleri bu sektörün başat aktörlerinden olmuştur.

Sporun geniş çevrelere yayılması ve şölen havasında geçen çekiciliği ile spor organizasyonları ise planlama ve programlamaları ile spor ekonomisinin en önemli ekonomik alanlar arasına sokan etkinlikler olmuşlardır. Olimpiyatlar, Avrupa ve Dünya Şampiyonaları, Tenis Turnuvaları, Formula 1 Yarışları, Ralliler, Motosiklet Yarışları, Bisiklet Turları gibi organizasyonlar bu devasa ekonomiyi şaha kaldıran etkenler olmuşlardır.

Bunlarla birlikte futbol, basketbol, voleybol, tenis, yüzme, motor sporları, tenis vb. birçok spor kulübü teşkilatlanma anlamında ve üst federasyonlar bakımından FİFA, UEFA, FİBA, FİVB, UCİ, İTF vb. birçok teşkilat dünya çapında spor ekonomisinin bu kadar büyük bir hal almasında en önemli aktörlerden bazıları olarak yerlerini almışlardır.

Sportif Başarıda İspanya Örneği

Spor ekonomisinin ne anlam ifade ettiğinden, büyüklüğünden, unsurlarının neleri olduğundan ile geçmişi ve geleceği konularına yer verdikten sonra özel anlamda bu konuda irdelenmesi gereken yer bunu farklı spor alanlarına yansıtan ve başarı sağlayan bir ülke olan İSPANYA’ya değinmek olacaktır.

İspanya Milli Futbol ve Basketbol takımları ile kulüpler bazında Real Madrid ve Barselona’nın futbol ve basketboldaki başarıları, bireysel sporlarda yetiştirdiği dünya yıldızları; Teniste Rafael Nadal, Carlos Alcaraz, F1 de Fernando Alonso, Basketbolda Pau Gasol, Juan Carlos Navarro, Futbolda Xavi, İniesta, Sergio Ramos, Moto GP’de Jorge Lorenzo, Dani Pedrosa, Bisiklette Oscar Pereiro, Alberto Contador, Carlos Sastre.

Peki ne oldu da İspanya hem takım sporlarında hem de bireysel sporlarda dünyanın en başarılı ülkelerinden biri haline geldi? Çalışmamın bu aşamasında İspanyada başarının sırrı nedir bunu ortaya koymaya çalışacağım.

İspanya resmî adıyla İspanya Krallığı Avrupa'nın güneybatısında, İber Yarımadası'nda yer alan ülkedir. Güneyde ve doğuda Akdeniz'e, kuzeyde ise Atlantik Okyanusu'na kıyısı vardır. Batıda Portekiz, kuzeyde Fransa, Andorra ve güneyde Birleşik Krallık (Cebelitarık) ile komşudur. İspanya toprakları ayrıca Akdeniz'de Balear Adaları, Atlantik Okyanusu'nda Kanarya Adaları'nı ve Kuzey Afrika'da Ceuta ve Melilla adlı iki özerk şehri de kapsar. 505.992 km2lik alanıyla İspanya, Fransa'dan sonra Batı Avrupa'daki ikinci büyük ülkedir. 650 metrelik ortalama yüksekliği ile de İsviçre'den sonra Avrupa'daki ikinci yüksek ülkedir. 1 Ocak 2020 yılı itibarıyla İspanya Ulusal İstatistik Enstitüsü'ne göre, İspanya'nın nüfusu 47.329.981 kişidir. İspanya parlamenter demokrasi şeklinde örgütlenmiş bir anayasal monarşi rejimi ile yönetilir. 1 Ocak 1986'dan beri Avrupa Birliği'nin, 30 Mayıs 1982'den beri NATO'nun bir üyesidir.

İspanya için spor alanında dönüm noktası olan gelişme “1992 Barselona Olimpiyatları” nın gerçekleştirilmesi olmuştur. Barselonadaki olimpiyatlar kapsamında İspanya yeni plan ve programlar hazırladı. ADO 92 adı verilen “Olimpik Sporlar Birliği” programı Olimpiyatlardan 4 sene evvel 1988’de devreye alındı.

Bu program kapsamında sponsorluklar büyük önem taşımaktaydı. İspanyol spor tarihinde ilk kez özel sponsorlarla anlaşıldı ve olimpiyatlara katılımda maddi engellerin aşılması çok kolay hale getirildi. ADO 92, sponsorlardan gelen parayla her federasyon için ekonomik ek kaynak yarattı.

ADO 92 kapsamında yapılanlarla ilgili Anadolu Ajansında(AA) 2011 yılında yer alan bir haberde şu açıklamalar yer almaktaydı: ADO 92 programı çerçevesinde sportif yapının güçlendirilmesine başlandı. İspanya açısından sorun, yıllık bütçenin sponsorlar aracılığıyla artırılıp federasyonlara aktarılması değil, bu kaynakların her branşta en iyi atletlerin yetiştirilmesine yöneltilmesiydi. Olimpiyat komitesi, federasyon yetkilileriyle eksiklerin belirlenmesi için çalışmalar yapıldı. ADO 92, çerçevesinde sporculara ihtiyaçları için yıllık yardımda bulunulmasına karar verildi. Altyapı ve tesisleşmede eksikler belirlenerek çok sayıda tesis inşa edildi. Her dalda en gelişmiş tekniklerin kullanılması sağlandı. En iyi teknik adam ve antrenörlerle anlaşmak için çaba harcandı. İspanya'da ve yurt dışındaki müsabakalara katılan sporculara maddi yardımda bulunuldu. ADO 92 çerçevesinde, 1989'da 900 sporcuya maddi destek sağlandı. Yıllık testlerin ardından 268 sporcu belirlendi ve İspanya bu sporcularla Barcelona Olimpiyatlarına katıldı.

İspanya tüm bu çalışma ve yatırımın karşılığını olimpiyatlarda aldı. Daha önceki olimpiyat oyunlarında toplam 4 altın, 12 gümüş ve 10 bronz olmak üzere toplam 26 madalya kazanan İspanyol sporcular, 1992'de 13 altın, 7 gümüş ve 2 bronz olmak üzere toplam 22 madalya kazanarak inanılmaz bir başarı sergiledi. Paralimpik oyunlarında büyük başarı gösteren İspanyol sporcular da, 34'ü altın 107 madalya kazandı. İspanyollar, Barcelona Olimpiyatlarında 12 farklı dalda (atletizm, boks, bisiklet, futbol, jimnastik, çim hokeyi, judo, yüzme, su topu, tenis, okçuluk ve yelken) madalya elde etti.

İspanya, ADO sistemini olimpiyatlardan sonra da sürdürdü ve orta-uzun vadeli amaçlara sahip, kamu ve özel sektöre ait kaynakların maddi desteğine dayanan bu planın uygulanması devam etti. İspanyol hükümetinin desteklediği ADO planı, yıllar içinde liseler, üniversiteler ve kamu kurumlarına da yayıldı. Özellikle lise ve üniversitelerde spor eğitimine yatırım yapıldı. Şu an büyük başarılar kazanan sporcuların oluşturduğu nesil, daha iyi beslenmeyle, mükemmel spor tesislerinden faydalanarak bu hale geldi. Program çerçevesinde sporcular için özel beslenme programları oluşturuldu ve bunun sonucunda daha uzun boylu ve güçlü sporcular yetiştirildi. Kısa vadeli planların yerini uzun vadeli planların almasıyla yakalanan sportif başarı, 20 yıllık bir planlamanın ürünü oldu.

Yukarıda yaptığım açıklamalar ve yer alan haberde de görüleceği üzere bu sistem özverili ve uzun bir süreçtir. Spor ekonomisiyle beraber büyüyen bir sportif başarı çok değerlidir. Kaynakların doğru federasyonlara ve nokta atışı seçilmiş alan ve sporculara yönlendirilmesi başarıya ulaşılmasını sağlayan yöntemler olmuştur. İspanyol liseleri ile üniversitelerinin spor alanlarına yapılan yatırım ve bunların düzenli takibi de başarıya açılan kapının yolları olmuştur. İspanya Kültür ve Spor Bakanlığının açıkladığı 2021 verilerine göre 4 milyon lisanslı İspanyol sporcu bulunmaktadır. Bu sistem ve ilerleyişle bu sayının devasa bir büyüklük olan çoğu ülke nüfusundan fazla olacak şekilde 2030 yılına kadar 5 milyona çıkarılması hedeflenmektedir.

Türkiye Açısından Değerlendirme Ve Öneriler

Ülkemiz açısından bir değerlendirme yapacak olursak özellikle son 20 yılda spor alanına yapılan yatırımların hem parasal miktar olarak hem de çeşitlilik bağlamında çok arttığını söyleyebiliriz. Kamu yatırımları gerek stadyumlar ve salonlar açısından dünyadaki en iyi tesisler arasındadır diyebiliriz. Bununla birlikte spora hem kamunun hem de özel sektörün sponsorluklarla yaptığı yatırımlar düşünüldüğünde sportif başarı anlamında istediğimiz yerde olduğumuz söylenemez. Türkiye olarak genç ve dinamik nüfus yapımız ve bu alanlara aktarılan maddi kaynak düşünüldüğünde çok daha iyi yerlerde olmamız gerektiği aşikar. Bu kapsamda kamu desteği ve özel sponsorlar ile yerel yönetimlerin birlikte oluşturacağı yeni bir planlama ile  nokta atışı spor dalları ve yetenekli sporcular belirlenerek gelişim sağlanmaya çalışılmalıdır. Her ne kadar okullar ile kulüpler arasında Gençlik ve Spor Bakanlığı aracılığı ile bir bağlantı kurulmuş olsa da yöntem değişikliği ile geniş tarama ve gelişim izlemesi gibi yöntemlerle yetenekli öğrenciler faydalı ve başarılı olabilecekleri spor dallarına yönlendirilmelidirler. Şunu söyleyebilirim ki ülke olarak genç ve dinamik nüfus varlığımız ve altyapı bağlamında spor tesislerimizin gelişmişliği ile önümüzdeki süreçte kamu otoritesi, spor ekonomisi sektör temsilcileri ve yerel yönetimlerin katkıları ile spor alanındaki başarılarımız çok daha fazla ilerleyerek tüm dünyada hatırı sayılır derecede söz sahibi olma fırsatı yakalayıp spor dünyasının başat aktörlerinden biri olarak yerimizi alabiliriz.

Yararlanılan Kaynaklar:

Sports Global Market

https://tr.wikipedia.org

Anadolu Ajansı(AA)