Torba yasada kısmi bölünme işlemleriyle ilgili önemli bir ayrıntı var!!!
TBMM'ye sunulan 48 maddelik torba yasa teklifinde belkide en dikkat çekici düzenleme sermaye azaltımında vergilendirmeyi içeren 22’nci madde. Vergi idaresinin muhtelif özelgelerle uygulamasına yön verdiği sermaye azaltımı işlemleri, bu madde ile vergi kanunları yönünden yasal dayanağa sahip olacaktır. Tasarıdaki madde hükmü incelendiğinde, sermayeye eklenen özsermaye kalemlerinin sermayeye eklendiği tarihten itibaren beş tam yıl geçtikten sonra sermaye azaltımına konu edilmesi durumunda, toplam sermayeye oranında vergilendirme işlemlerine tabi tutulacağına yönelik düzenleme dışında esasen yeni bir düzenleme içermemekte. Vergi idaresinin sermaye azaltımı ile ilgili bu zamana kadar vermiş olduğu özelgelerin madde metnine taşınması söz konusu. Sermaye azaltımının orantılanma yoluyla vergilendirme işlemlerine konu edilmesi ise yıllardır mükellefler ve temsilcileri tarafından dile getirilmekte. Haklı olan bu talebin madde metninde yer alması müspet bir durum olmakla birlikte vergi idaresinin peçeleme işlemlerini engellemek için getirdiği 5 yıllık süre şartının uzunluğu düzenlemenin müspet tarafını zedelemekte.
Şirketler açısından çok önemli bir düzenleme olan söz konusu 22 nci maddeye ilişkin esasen çok konuşulması gereken husus var. Ancak ben burada düzenlemede çok önemli olarak değerlendirdiğim ve bana göre düzeltilmesi gereken bir eksiklikten bahsedeceğim. Bilindiği üzere şirket yeniden yapılandırmalarında sıkça başvurulan kısmi bölünme işlemlerinde devralan şirket hisselerinin bölünen şirket ortaklarına verildiği durumda sermaye azaltımına gidilmekte.. Böyle bir durumda daha önce özelgelerde yer alan, torba yasanın bu şekilde mecliste kabul edilmesi ile yasalaşacak vergi idaresi görüşü çerçevesinde sermaye azaltımı işleminin vergilendirilmesi gerekmekte.
Bir çok ülkede çeşitli teşvik düzenlemeleri ile özendirilmeye çalışılan kısmi bölünme işlemlerinin ülkemiz uygulamasında bu şekilde vergilendirilmesi, mükelleflerin bölünme işlemlerine yönelik mesafeli durmasına neden olmuştur. Bunun üzerine vergi idaresi bir ara formül bularak (İzmir ve Büyük Mükellefler Vergi Dairesi Başkanlıkları tarafından verilen özelgelerdeki görüştür.), sermaye azaltımına konu olan vergilendirilecek öz sermaye kalemlerini, devralan şirkette yapılacak sermaye artışında sermayenin bir unsuru olarak yer alması ve ayrı şekilde görülmesi şartıyla işletmeden çekilmiş saymamakta ve vergiye tabi tutmamaktaydı. İçeriği ayrıca tartışmaya konu bu özelge ile kısmi bölünme işlemlerindeki vergilendirme sorunu çözülmüştü. Taki torba yasadaki 22’nci maddeye kadar…
Çünkü sermaye azaltımının vergi kanunları açısından yasal bir alt yapıya kavuşması, bizi bu işlemlerde artık anılan yasa hükmünün dikkate alınacağı sonucuna götürmektedir. Sermaye azaltımını içeren madde hükmü incelendiğinde vergilendirme yapılacak durumlar çok net bir şekilde ortadadır. Böyle bir düzenleme yürürlüğe girdikten sonra, kısmi bölünme işlemlerinde İzmir ve Büyük Mükellefler Vergi Dairesi Başkanlıklarınca verilen özelgelerin uygulanması mümkün değildir. Kanunda vergilendirileceği hüküm altına alınan sermaye azaltımı işlemini söz konusu özelgelerdeki görüş doğrultusunda vergilendirmemeyi seçenlerin ileride cezalı tarhiyatlarla karşı karşıya kalması muhtemeldir.
ÖNEMLE DUYURULUR!!!