Bağış ve Yardımların Gelir ve Kurumlar Vergisi Açısından Ele Alınması
Türk Dil Kurumu (TDK) sözlüğü kapsamında “bağış”; bağışlanan şey, yardım, hibe, teberru olarak tanımlanmıştır. Yine TDK sözlüğünde “yardım” kavramı;
- Kendi gücünü ve imkanlarını başka birinin iyiliği için kullanma, muavenet,
- Bir ülkeye bağış veya ödünç olarak verilen para ve ihtiyaç maddeleri,
- Etki,
- Bağış, iane,
- İşlerin daha etkin ve verimli olabilmesi için sağ lanan katkı, destek, olarak, farklı şekillerde tanımlanmıştır.
Bunun yanı sıra; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 285. maddesinde bağışlama sözleşmesinin tanımı yapılmış olup, “....bağışlayanın sağlararası sonuç doğurmak üzere, malvarlığından bağışlanana karşılıksız olarak bir kazandırma yapmayı üstlendiği sözleşmedir.” ibaresine yer verilmiştir.
193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu ve 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununda vergi matrahının tespitinde indirim konusu yapılabilecek bağış ve yardımlar üç başlık altında ele alınmıştır. Bu ayrıma göre,
1) Belirli bir had ile sınırlandırılarak indirimi kabul edilen bağış ve yardımlar,
2) Tamamı indirim konusu yapılabilecek bağış ve yardımlar,
3) Doğrudan gider yazılabilecek bağış ve yardımlar,
Belirli bir had ile sınırlandırılarak indirimi kabul edilen bağış ve yardımlar; GVK’nın 89/4 maddesi ile KVK’nın 10/1-c maddesinde düzenlenmiştir.
Belirli bir had ile sınırlandırılarak indirimi kabul edilen bağış ve yardımlar, GVK’nın 89/4. maddesinde; “Genel ve özel bütçeli kamu idareleri, il özel idareleri, belediyeler, köyler ile kamu yararına çalışan dernekler ve Cumhurbaşkanınca vergi muafiyeti tanınan vakıflara yıllık toplamı beyan edilecek gelirin % 5’ini (kalkınmada öncelikli yöreler için % 10’unu) aş- mamak üzere, makbuz karşılığında yapılan bağış ve yardımlar.” şeklinde ifade edilmiştir. İlgili madde kapsamında yapılan bağış ve yardımların vergi matrahından indiriminin mümkün olabilmesi için;
- Genel ve özel bütçeli kamu idarelerine,
- İl özel idarelerine,
- Belediyelere,
- Köylere,
- Kamu yararına çalışan derneklere,
- Cumhurbaşkanı tarafından vergi muafiyeti tanınan vakıflara,
yapılmış olması ve bunun yanı sıra; yapılan bağış ve yardımların yıllık toplamının beyan edilecek gelirin %5’ini, kalkınmada öncelikli yöreler için ise %10’unu geçmemesi, makbuz karşılığında yapılması ve karşılıksız yapılması gerekmektedir.
Yine aynı şekilde 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 10/1-c maddesinde değinilen konunun 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun mezkur maddesinden farkı ise kalkınmada öncelikli yöreler ifadesinin Kurumlar Vergisi Kanununda yer almamasıdır.
Tamamı indirim konusu yapılabilecek bağış ve yardımlar; GVK’nın 89. maddesinin 5, 6, 7, 10 ve 11. bendleri ile KVK’nın 10. maddesinin 1. fıkrasının ç,d, e ve f bentlerinde ele alınmıştır.
GVK’nın 89. maddesinin 5. bendinde yer alan; “Genel ve özel bütçeli kamu idarelerine, il özel idarelerine, belediyelere ve köylere bağışlanan okul, sağlık tesisi ve yüz yatak (kalkınmada öncelikli yörelerde elli yatak) kapasitesinden az olmamak üzere öğrenci yurdu ile çocuk yuvası, yetiştirme yurdu, huzurevi, bakım ve rehabilitasyon merkezi ile mülki idare amirlerinin izni ve denetimine tabi olarak yaptırılacak ibadethaneler ve Diyanet İşleri Başkanlığı denetiminde yaygın din eğitimi verilen tesislerin ve Gençlik ve Spor Bakanlığına ait gençlik merkezleri ile gençlik ve izcilik kamplarının inşası dolayısıyla yapılan harcamalar veya bu tesislerin inşası için bu kuruluşlara yapılan her türlü bağış ve yardımlar ile mevcut tesislerin faaliyetlerini devam ettirebilmeleri için yapılan her türlü nakdî ve aynî bağış ve yardımların tamamı.” İbaresi ile eğitim, sağlık, bakım ve rehabilitasyon hizmetlerinin ve din eğitiminin yaygınlaşması ve söz konusu faaliyetlerin devamı amacıyla yapılan bağış ve yardımların tamamı gelir vergisi matrahından gerekli koşulların sağlanması durumunda indirim konusu yapılabilecektir. Ayrıca, 21 nolu Gelir Vergisi Sirküleri kapsamında; okul, sağlık tesisi ve öğrenci yurdu inşası dolayısıyla yapılan harcamalar, harcamanın yapıldığı yıla ilişkin gelir vergisi matrahının tespitinde dikkate alınabilmektedir. Kazanç yetersizliği nedeniyle indirim konusu yapılamayan bağış kısmı izleyen yıllarda dikkate alınamayacak ve mali zarara yol açamayacaktır.
GVK’nın 89. maddesinin 6. bendinde; “Fakirlere yardım amacıyla gıda bankacılığı faaliyetinde bulunan dernek ve vakıflara Maliye Bakanlığınca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde bağışlanan gıda, temizlik, giyecek ve yakacak maddelerinin maliyet bedelinin tamamı.” ibaresine yer verilmiş olup, fakirlere yardım amacıyla gıda bankacılığı faaliyetinde bulunan dernek ve vakıflara Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde bağışlanan; gıda, temizlik, giyecek ve yakacak maddelerinin maliyet bedelinin tamamının gelir vergisi beyannamesinde bildirilecek gelirden indirilebileceği hüküm altına alınmıştır.
Bu kapsamda, gıda bankacılığına ilişkin açıklamalara yer veren 251 seri nolu Gelir Vergisi Genel Tebliği’nde;
- Gıda bankacılığı kapsamında yapılan bağışların niteliğinin; gıda, temizlik, giyecek ve yakacak maddesi olması gerektiği,
- Gıda, temizlik, giyecek ve yakacak maddesi bağışının dernek veya vakfa yapılmış olması gerektiği,
- Bağışı kabul eden dernek veya vakfın tüzüğünde veya senedinde ihtiyacı bulunanlara gıda, temizlik, giyecek ve yakacak yardımı yapabilmesine ilişkin hükümlerin bulunması gerektiği,
- Bağışların bedelsiz (karşılıksız) olarak ihtiyaç sahiplerine dağıtılmak üzere yapılması gerektiği, hususlarına değinilmiştir.
GVK’nın 89. maddesinin 7. bendinde; Kültür ve Turizm Amaçlı Bağış ve Yardımların tamamının indirim konusu yapılacağı belirtilmiştir.
GVK’nın 89. maddesinin 10. bendinde; “Cumhurbaşkanınca başlatılan yardım kampanyalarına makbuz karşılığı yapılan ayni ve nakdî bağışların tamamının indirim konusu yapılacağı belirtilmiştir. GVK’nın 89. maddesinin 11. bendinde; “İktisadi işletmeleri hariç, Türkiye Kızılay Derneğine ve Türkiye Yeşilay Cemiyetine makbuz karşılığı yapılan nakdi bağış ve yardımların tamamının indirim konusu yapılacağı belirtilmiştir.
5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 10. maddesinin 1. fıkrasının ç,d, e ve f bentlerinde aynı konuların indirim konusu yapılabileceğine ilişkin hükümler yer almaktadır.
GVK ve KVK’da düzenlenen bağış ve yardımlar temel olarak; bağış ve yardım tutarlarının beyannamede ayrıca belirtilerek, vergi matrahından indirilmesi esasına dayanmaktadır. Ancak, bu durumun tek istisnası olarak kabul edilebilecek; GVK’nın 40. maddesinin 10. fıkrasında düzenlenen, fakirlere yardım amacıyla gıda bankacılığı faaliyetinde bulunan dernek ve vakıflara Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından belirlenen usul ve esas- lar dahilinde bağışlanan gıda, temizlik, giyecek ve yakacak maddelerinin maliyet bedelinin tamamının gider olarak dikkate alınabilmesidir. Ayrıca, KVK’nın 8. maddesi kurum kazancının tespitinde; GVK ile düzenlenen ticari kazancın hesaplanmasına ilişkin hükümlerin uygulanabileceğini düzenlemiştir.