Defter-Belgelerin Mahkemeye İbraz Edilmesi!
Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulunun (İBK) 25/7/2019 tarihli ve 30842 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 8/2/2019 tarihli ve E.2013/3, K.2019/1 sayılı kararı’na göre; “…Davacılar tarafından daha önce vergi idaresine ibraz edilmeyen defter ve belgelerin, gerçek bir ticari harekete ve teslime dayanıp dayanmadığı konusundaki saptama ancak, her türlü imkân ve yetki ile donatılmış vergi idaresi tarafından yapılacak incelemeyle ortaya konulabileceğinden, vergi mahkemesine sunulacak defter ve belgeler hakkında vergi idaresinin bilgi ve tespitlerine başvurulması bu amacın sağlanması için gereklidir. Belirtilen hukuksal nedenlerle, mücbir sebep olmaksızın defter ve belgelerini, incelemeye yetkili olan inceleme elemanlarına ibraz etmeyen katma değer vergisi mükellefleri adına yapılan cezalı tarhiyatlara karşı açılan davalarda; davacılar tarafından, vergilendirme dönemine ilişkin yasal defterler ve belgelerin mahkemeye sunulabileceğinin ileri sürülmesi halinde, bu defter ve belgeler davacıdan istenilip, defterlerdeki kayıtlar incelenip, bu kayıt ve belgeler hakkında davanın diğer tarafı olan vergi idaresinin görüşü ve saptamaları da alınarak yapılacak hukuki değerlendirmeye göre karar verilmesi gerektiği…” belirtilmiştir. Söz konusu Danıştay İBK’na kesinlikle katılmıyorum.
VUK’un 134-147. Maddeleri arasında vergi incelemesi bölümüne yer verilmiş, 256. Maddesinde defter-belgelerin vergi inceleme elemanlarına ibrazının zorunlu olduğu, 139. Maddeye göre istenilen defter veya vesikaları belli edilen zamanda mazeretsiz olarak getirmeyenlerin bunları ibraz etmemiş sayılacağı, 359/a-2. bendinde varlığı noter tasdik kayıtları veya sair suretlerle sabit olduğu halde, inceleme sırasında vergi incelemesine yetkili kimselere defter ve belgelerin ibraz edilmemesi, bu fıkra hükmünün uygulanmasında gizleme olarak kabul edilerek on sekiz aydan üç yıla kadar hapis cezasına hükmolunacağına hükmedilmiştir.
Söz konusu VUK hükümleri değerlendirildiğinde; VUK’ta vergi incelemesi bölümü ayrı olarak düzenlenmiş, defter-belgelerin vergi inceleme elemanlarına ibraz edilmemesinin hapis cezası ile cezalandırıldığına hükmolunmuştur. Uygulamada defter-belgelerini Vergi Müfettişine ibraz etmeyen mükelleflerin mahkemeye defter-belge ibrazında bulunduğu, mahkemelerin de Danıştay İBK’na göre defter-belgeleri Vergi Denetim Kurulu Daire Başkanlıklarına geri göndererek inceleme konusu ile ilgili olarak inceleme yapılmasını istemektedirler. Ancak Vergi Müfettişi yasal olarak yaptığı tebligata rağmen defter-belgelerini ibraz etmeyen mükellefe yeterli süreleri vermekte ama mükellefler buna rağmen defter-belgelerini ibraz etmeyebilmektedir. Bu durumda da kısaca “yasal belgeyi yasal deftere kaydet ve KDV’sini indir” hükümlerine göre aykırı davranılmış olmakta, tüm KDV indirimleri reddedilmekte ve Savcılığa suç duyurusunda bulunulmaktadır. Aksi durumda vergi inceleme hukukunun hiçe sayılması ve mükelleflere bu şekilde yeni bir yol imkânı sunulmaktadır. Bu kabul edilebilir bir durum değildir.
Bu nedenle Defter ve belgelerin incelemeye ibraz edilmediği sabit olan defter-belgelerin vergi incelemesi yapmaya yetkili denetim elemanına mücbir sebep hali olmaksızın ibraz edilmediği takdirde kanıt olma değerini yitiren defter ve belgelere dayanılarak indirim hakkından yararlanılmasının mümkün olmadığı kanaatindeyim. Gelir İdaresi Başkanlığı’nın ilave yasal düzenlemeler yaparak uygulamaya yön vermesi gerekmektedir.