Demir ve Çelikte KDV Artık Daha Emniyette
21 Nisan 2022 tarihi itibariyle Resmî Gazete de yayımlanarak yasallaşan ve yayım tarihini takip eden ay başında yürürlüğe girecek olan demir-çelik ürünlerinin tesliminde tevkifat uygulaması makalemizin konusunu oluşturmaktadır.
Öncelikle tevkifat uygulamasının TDK ve Vergi mevzuatında yer alan tanımlarını anlatmanın faydalı olacağı inancındayım. Tevkifat, Türk Dil Kurumu sözlüğünde “Para konusunda kesintiler” olarak tanımlanmıştır. Vergi mevzuatında yer alan anlamı ise karşı tarafın sorumluluğunda olan verginin tamamının veya bir kısmının işleme konu olan diğer tarafa sorumluluk yükleyerek mezkur kısmın veya tamamının ödenmesinde vergi idaresine karşı yükümlülük sahibi olduğu uygulama olarak tanımlayabiliriz.
Katma Değer Vergisi Kanunlarında yer alan tevkifat uygulaması tam ve kısmi tevkifat olarak ikiye ayrılmaktadır. Demir-çelik ürünlerinin tesliminde eskiden tevkifat uygulaması mevcut değildi ancak yapılan değişiklikle bu ürünlerin teslimine kısmi tevkifat uygulaması getirilmiştir bu yüzden makalemizde kısmi tevkifat ve getirilen yenilikleri ele alacağız.
Katma Değer Vergisi Kanunun (9/1) inci maddesinde yer alan hüküm yukarıda ki değişikliğin yasal zeminini oluşturmaktadır. Söz konusu yasal dayanak “gerekli görülen diğer hallerde Maliye Bakanlığı vergi alacağının emniyet altına alınması amacıyla, vergiye tabi işlemlere taraf olanları verginin ödenmesinden sorumlu tutma yetkisine sahiptir.” Hükmüdür. Katma Değer Vergisi Kanunu Uygulama Tebliğinde yer alan KDV tevkifatı uygulamasının açıklaması ise, teslim veya hizmet bedeli üzerinden hesaplanan verginin, teslim veya hizmeti yapanlar tarafından değil, bu işlemlere muhatap olanlar tarafından kısmen veya tamamen vergi sorumlusu sıfatıyla beyan edilip ödenmesidir. Kısmi tevkifat hesaplanan verginin Maliye Bakanlığınca belirlenen kısmının, işleme muhatap olan alıcılar tarafından, diğer kısmının ise işlemi (teslim veya hizmeti) yapan tarafından beyan edilip ödenmesidir.
Demir-Çelik ve alaşımlarından mamül ürünlerinin ithalatçılar tarafından teslimi ile münhasıran cevherden üretilenlerinin üreticiler tarafından yapılan ilk teslim hariç diğer tüm aşamalarda KDV mükellefleri ve belirlenmiş alıcılar tarafından 4/10 KDV tevkifatı yapılacak ve yapmış olduğu tevkifatı 2 nolu KDV beyannamesi ile beyan edeceklerdir. Şimdi bir örnek ile yukarıda ki değişiklikleri özetleyelim isterseniz;
Örnek: İskenderun da faaliyet gösteren Doruk Demir ve Çelik A.Ş. 25.06.2022 tarihinde Aksaray da faaliyet gösteren Duru İnşaat Ltd. Şti.’ye 1.000.000 TL’lik demir satış işleminde bulunmuştur. Söz konusu satış işlemine ilişkin muhasebe kayıtları ise aşağıdaki gibi olacaktır;
Tanzim Edilecek Fatura |
|
Demir Bedeli |
1.000.000 |
Hesaplanan KDV |
180.000 |
Tevkifat Oranı |
4/10 |
Tevkif Edilecek kdv |
72.000 |
Tevkifat Hariç Tutar |
108.000 |
Satıcı Doruk Demir ve Çelik A.Ş.’nin muhasebe kaydı;
102 Bankalar 1.108.000
600 Yurt İçi Satışlar 1.000.000
391 Hesaplanan KDV 108.000
Alıcı Duru İnş. Ltd. Şti.’nin muhasebe kaydı;
153 Ticari Mallar 1.000.000
191 İndirilecek KDV 180.000
102 Bankalar 1.108.000
360 Ödenecek Vergi ve Fonlar 72.000
-Kısmi Tevkifat
Kısmi tevkifat uygulaması kapsamına giren her bir işlemin KDV dahil 2.000 TL’yi aşmadığı takdirde, hesaplanan KDV tevkifata tabi tutulmaz. Tabi ki tevkifat zorunluluğundan kaçınmak maksatlı söz konusu tutar altında birden çok fatura düzenlemeleri halinde bu işlemlere ait bedellerin toplamı dikkate alınır. Ayrıca KDV mükellefiyeti bulunmayanların, Tebliğde belirtilen belirlenmiş alıcılar ayrımı kapsamında olmamak kaydıyla kısmi tevkifat uygulaması kapsamındaki alımlarında tevkifat uygulaması söz konusu olmayacaktır.
Son olarak söz konusu değişiklik ile umarım sektörde yaşanan birtakım sorunların özellikle halk dilinde naylon fatura olarak bilinen sahte fatura düzenleme ve kullanma organizasyonlarının son bulmasına vesile olur. Bilindiği üzere sahte veya halk dilinde naylon fatura kullananlar veya düzenleyenler sadece şahsi bir indirim veya gider mekanizması kazanıp Devletin tahsil edeceği vergiyi azaltmakla kalmıyor aynı zamanda sektörde haksız rekabete neden olarak piyasa düzenini de bozmaya neden olduklarını da unutmamak gerekir.