Belgesiz Gider ve Bu Kapsamda Yapılan Yol Ücreti Giderleri
BELGESİZ GİDER VE BU KAPSAMDA YAPILAN YOL ÜCRETİ GİDERLERİ
Günümüzde çok karşılaşılan sorunlarından bir tanesi de işverenler tarafından çalışılan personele verilen bilet, akıllı bilet (kart) ve diğer ulaşım araçları ile ilgili belgelendirme sorunu olmaktadır. Çalışanlara bu kapsamda sağlanan destekler ücrettir. Normalde ücretler bordro ile ispat edilir ve karşılığı ya bankaya yatar veya imza karşılığı elden ödenir. Çünkü bugüne kadar 5 ve daha fazla işçi çalıştıranlar ücret ödemelerini banka üzerinden yapmak zorunda idiler. Bunun dışında kalanlar elden de ödeme yapabiliyorlardı. Gerçi 01.01.2023 tarihinden itibaren asgari ücret 8.506 TL’den aşağı olamayacağı için, tüm işverenlerde 459 nolu VUK Tebliği gereği bu ödemeleri de banka veya benzeri finans kuruluşları veya PTT aracılığı yapmak durumunda olacaklardır.
Ancak asıl konumuz bu olmamakla birlikte, ücret bordrosuna mukabil ödemeler yansıra, birde dışarıdan sağlanan menfaatler için belge temin edilmesi gerekmektedir. Örneğin çalışan personele 1 ton kömür yardımı yapıyorsanız, bunu ücretine yansıtmanın yanısıra satıcısından faturasını da almanız gerekecektir. Makalemizin II. Bölümünde, bu doğrultuda olan işlemlere ilişkin görüş ve değerlendirmemizi yapmak amacıyla, I. Bölümünde yol parası hakkında kısa ve özet bilgi vermeye çalışacağız.
I- PERSONELE ÖDENEN YOL PARASI MEVZUU:
193 Sayılı GVK’nun 23 . Maddesinin 10 fıkra hükmü aşağıdaki gibidir.
“10- Hizmet erbabının toplu olarak işyerlerine gidip gelmelerini sağlamak maksadıyla işverenler tarafından yapılan taşıma giderleri (İşverenlerce taşıma hizmeti verilmeyen durumlarda, çalışılan günlere ait bir günlük ulaşım bedelinin 10 Türk lirasını (2020: 12.00 TL - 2021: 13.00 TL - {01.01.2022 - 30.06.2022: 17.00 TL} - {01.07.2022 - 31.12.2022: 25.50 TL} - 2023: 56.00 TL) aşmaması ve buna ilişkin ödemenin toplu taşıma kartı, bileti veya bu amaçla kullanılan ödeme araçlarının temini şeklinde yapılması şarttır. Ödemenin bu tutarı aşması hâlinde aşan kısım ile hizmet erbabına ulaşım bedeli olarak nakden yapılan ödemeler ve bu amaçla sağlanan menfaatler ücret olarak vergilendirilir. Bu istisnanın uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye Hazine ve Maliye Bakanlığı yetkilidir.”
Bu hükme göre;
Hizmet erbabının toplu olarak işyerlerine gidip gelmelerini sağlamak maksadıyla işverenler tarafından yapılan taşıma giderleri vergiye tabi değildir. İşverenlerce taşıma hizmeti verilmeyen durumlarda ise, çalışana yol parası veya yol yardımı olarak yapılan ödemenin; bir günlük ulaşım bedelinin istisna tutarını aşmaması ve buna ilişkin ödemenin toplu taşıma kartı, bileti veya bu amaçla kullanılan ödeme araçlarının temini şeklinde yapılması şartıyla gelir vergisine tabi değildir. Günlük istisna tutarını aşan ödemenin aşan kısmı ise gelir vergisine tabi olacaktır. Çalışana ulaşım bedeli olarak nakden yapılan ödemeler ve bu amaçla sağlanan menfaatler ise miktarına bakılmaksızın ücret olarak gelir vergisine tabi olacaktır.
Anahtar kelime: BELGESİZ GİDER: Burada belgeden kasıt. 213 sayılı VUK hükümlerine uygun (Fatura, SMM , P.S. fişi vb) temin edilemeyen harcama belgesi olmaktadır.
II- BELGESİZ GİDER MEVZUU:
Konu ile ilgili “Tevsiki zaruri olmayan kayıtlar” başlıklı VUK 228’nci Madde hükmü aşağıdaki gibidir.
Aşağıdaki giderler için ispat edici kağıt aranmaz:
- Örf ve teamüle göre bir vesikaya istinat ettirilmesi mutat olmayan müteferrik giderler;
- Vesikasının teminine imkan olmayan giderler;
- Vergi kanunlarına göre götürü olarak tespit edilen giderler.
1 ve 2 numaralı fıkralarda yazılı giderlerin gerçek miktarları üzerinden kayıtlara geçirilmesi ve miktarlarının işin genişliğine ve mahiyetine uygun bulunması şarttır.
Bu hükümler Işığında;
a)Belgesiz Harcamaların Gider Yazılabilmesi Hususu:
Vergi mükellefi olan gerçek ve tüzel kişilerin, ticari faaliyetleri sırasında belgelendiremediği çeşitli giderleri olabilecektir. Vergi uygulamalarında temel kural, yapılan işlemin belgelendirilmesi, yani kanundaki ifadesiyle tevsik edilmesidir. KDV’de belgesi olmayan işlemlere ilişkin yüklenilen vergi, indirim konusu yapılamaz. Bu nedenle belge düzeni son derece önemlidir.
Ancak, günlük iş akışı içerisinde belgelendirilmeyen giderler ortaya çıkabilmektedir. Bu durumdaki bazı giderlerin tevsik istisnası bulunmaktadır. Yani bazı giderler için belge olmadan gider kaydı mümkün olacak ve vergi matrahından indirim konusu yapılabilecektir. Bu giderlere; otoyol, banliyo treni, gemi, vapur, feribot, şehir içi otobüs, dolmuş, taksi, küçük tutarlı hamaliye ücretleri, posta pulu, jeton gibi giderler örnek verilebilir. Çünkü bunlar için herhal ve takdirde VUK’un emrettiği fiş, fatura veya benzeri bir belge alma imkanı olamayabilir.
Hele hele günümüzde şehir içi otobüs, minibüs, taksi, metro, trambüs, tramvay gibi kara araçlarıyla ulaşım, vapur, gemi, feribot gibi deniz araçları ile ulaşım karşılığı ne bilet ne fatura ve p.s.fişi alma imkanı kalmamış bulunmaktadır. Bunların tamamında akıllı kartlarla yolculuk yapılmakta ve hatta bazen aynı kartla ki bunların tüzel kişilikleri dahi farklı farklı kurumlar olmakla birlikte, bunların hepsinden, hatta Belediyenin WC, sosyal tesis gibi hizmetlerinden dahi yararlanılabilmektedir. Bunların karşılığında sadece dolum sırasında istenildiği takdirde makinalardan basit bir ödeme ve bakiyeyi görüntüleyen bir fiş alınabilmektedir. Bazen de bu kurumların bayileri olmakta ancak bunlarda sadece muhatabına aldıkları komisyon bedeli karşılığında fatura veya p.s.fişi veya en fazla mali değeri olmayan fiş verebilmektedir.
Kanunda, bu tür giderlere ilişkin olarak “işin niteliğine ve mahiyetine uygun olması” şartı getirilmiştir. Burada somut bir ölçü olmamakla birlikte, makul sınırlar çerçevesinde yukarıda belirtilen belgesiz giderler vergi matrahından indirim konusu yapılabilmektedir.
Bu tür belgesiz harcamaların gider yazılabilmesi için, hazırlanan masraf listesinde harcamanın ne zaman ve ne için yapıldığının belirtilmesi gerekir. Örneğin bir işle ilgili giderlerin genel toplamı 70.000,00 TL olan mükellefin bu tutarın 50.000,00 TL’lık kısmının belgesiz giderlerden oluşması kabul edilebilir bir durum değildir. Yine bayilerle birlikte organize edilen bir eğitim programının sunum, yemek ve konaklama bedelinin 150.000 TL olmasına karşın, bahşiş olarak 40.000 TL ödenerek bunun gider yazılması vergisel açıdan tartışılır bir konu olacaktır. Burada bahşişi örnek vermemizin nedeni verilen bahşişlerin dahi belgesiz gider olarak kabul edileceğidir.
Ancak bu konuda Vergi İdaresi farklı düşünmektedir. Örneğin; İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı, 03.03.2006 tarih ve 07.1.GİB.4.34.19.02/VUK1/11967 sayılı özelgesinde; “Ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan genel giderler, Gelir ve Kurumlar Vergisi Kanunlarında tadadi şekilde belirlenen giderler dışında kalan ticari organizasyona bağlı olarak yapılan giderlerdir. Bir giderin genel gider olarak indirilebilmesi için:
-Genel giderin ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılması,
-Giderle iş arasında açık, güçlü bir illiyet bağının mevcut olması,
-Giderin işin önemi ölçüsünde yapılmış olması gerekir.
Bu hükümlere göre, genel idare giderlerinin ticari kazancın elde edilmesi ve idame edilmesini sağlamak amacıyla yapılması ve belgelendirmek kaydıyla kurum kazancının tespitinde gider olarak dikkate alınması mümkün bulunmaktadır. Dolayısıyla değişik yerlerde ürün tanıtımı ve pazarlamasını yapan şirket personelinin bu mekanlarda işle ilgili olarak yapılan ödemeler dışında buralarda çalışan garson, kahya, barmen …vb. gibi kişilere isteğe bağlı olarak vermiş oldukları bahşişlerin (belgelendirilse dahi) ticari kazancın elde edilmesi ve devamı için yapılmış bir genel gider olarak kabul edilemeyeceğinden, söz konusu harcamaların gider kayıt edilmesi mümkün değildir.”
Görüşündedir.
Bizce daha kaliteli hizmet almak, toplantıya katılanların memnuniyetini yükseltmek, bizim örf ve ananelere göre bahşiş verilmesi olağan bir durum ve işin niteliğini etkileyecek durumdur. Bu sebeple reklam ve pazarlama tekniğinin bir parçası olarak makul ölçüler içerisinde kalabilecek tutarın gider olarak kabulü, daha isabetli ve motivasyonu arttırıcı olacaktır.
Diğer yandan Maliye Bakanlığı 30.06.1992 tarih ve 224444-228-24/53986 Sayılı ile 22.07.1996 tarih ve 0.555520234/33611 Sayılı Özelgelerinde yapılan açıklama ile belgesiz gider yazma hususunda bazı tereddütleri gidermiştir. Bu özelgelerde özetle;
– Faaliyetlerle ilgili olması,
– İşin genişliğine ve niteliğine uygun bulunması,
– Şehir içi ulaşımı (otobüs veya dolmuş) göstermesi,
– Postaya verilen evrakın niteliğini gösteren bir bordro hazırlanması
şartları ile kayıtlara gider olarak kaydedileceğini açıklamıştır.
b)Belgesiz Harcamalarda KDV İndirimi Hususu:
Genelde belgesiz giderlerin elde edicileri ya KDV mükellefi olmayan veya KDV’den istisna olanlardır. Ancak özellikle günümüzde şehiriçi yolcu taşıma işlemleri, Belediyelerin ve Denizcilik Kurumlarının kurdukları Şirketler veya taşımacılıkta belge verdiği Şirketler (Halk Otobüsleri gibi) üzerinden yapıldığı için, bunların KDV mükellefi oldukları kesindir. Bu sebeple yasal olarak bunların belge vermeleri zorunludur. Bunlardan belge alınabildiği takdirde, KDV’de indirim konusu yapılabilecektir. Çünkü 3065 Sayılı KDVK’nun 34. Maddesine göre;
– Fatura veya benzeri belgelerde ayrıca gösterilen KDV, vergiyi doğuran olayın meydana geldiği takvim yılını takip eden yılın sonuna kadar, defterlere işlendiği dönemde indirim konusu yapılabilecektir.
Ancak KDV indirimi açısından burada belirtilmesi gereken bir diğer husus ise, posta ücretleri ile şehir içi ulaşım giderlerinin belli bir tarifeye göre, KDV dahil olarak belirlendiğidir. Bu husus 3065 sayılı KDV Kanunun 20/4 ve 23 maddelerine istinaden KDV Genel Uygulama Tebliğinin “III/C-5.5.Verginin İndirimi” bölümünde açıklanmıştır. Dolayısıyla, bu ücretler nedeniyle fatura veya benzeri belgelerde KDV’nin ayrıca gösterilmesine gerek bulunmamaktadır. KDV dahil olarak belirlenen bu giderlere ait KDV’nin iç yüzde oranı uygulanmak suretiyle hesaplama yapılarak indirilmesi gerekir.
Diğer yandan bu kurumlardan VUK’ta belirtilen belge yerine gişelerden/makinalardan alınan makbuz veya vb. belgelerden hareketle, KDV’nin indirim konusu yapılması olayın gerçek mahiyetiyle bağdaşacaktır.
Nitekim Maliye Bakanlığı da 22.07.1996 tarih ve 0.55-5520-234/33611 Sayılı Özelgesinde; “Posta masrafları nedeniyle düzenlenen bordroda yer alan bedel içerisindeki KDV’nin iç yüzde oranıyla ayrılarak indirim konusu yapılması mümkün bulunmaktadır.”
Ayrıca İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı 01.02.2019 tarih ve E.104582 sayılı özelgesinde “…İstanbul kart dolum fişleri üzerindeki bedel üzerinden iç yüzde yöntemi kullanılarak hesaplanan KDV'nin, Kanununun 29 uncu maddesi hükmüne istinaden indirim konusu yapılması mümkün bulunmaktadır.” Şeklinde görüş beyan etmiştir.
Görüldüğü gibi, özellikle bazı işletmeler açısından önemli meblağlara ulaşan belgesiz harcamaları gider yazmak ve KDV’lerini de indirim konusu yapmak mümkün bulunmaktadır.
Şayet bu giderler fatura veya benzeri belgeye bağlanamadığı durumlarda, bu giderler ödeme dekontu, tahsilat makbuzu (gişe, makine makbuzu dahil), özel matrah sistemine tabi bayilerce müşterilere yükleme yapılması sırasında verilen ve mali değeri olmayan belge veya banka ekstreleri ile ispat edilmelidir. Ayrıca bu harcamalar için liste veya bordro düzenlenerek mükellef ya da yetkilileri tarafından firma kaşesi basılması ve imzalanması yerinde olacaktır. Ancak bu durumda karşı tarafın KDV mükellefi olup olmadığı net olarak tespit edilemiyorsa, iç yüzde ile KDV’yi hesaplayıp indirim konusu yapmak doğru olmayacaktır.
Diğer yandan personel tarafından kullanılan ve ücretin bir unsuru olarak değerlendirilen yol parasına ait belgelerin içerisinde yer alan KDV'nin indirim konusu yapılması mümkün değildir. Çünkü bu ücretin bir parçası olmaktadır. Ücretlerde KDV’ye tabi değildir. Yine İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı’nın 01.02.2019 tarih ve E.104582 sayılı özelgesinin sonucu “…Ancak, personeliniz tarafından kullanılan ve Gelir Vergisi Kanunu yönünden net ücretin bir unsuru olarak değerlendirilen İstanbul kart ödemelerine ilişkin KDV'nin indirim konusu yapılması mümkün değildir.” Şeklindedir.
Saygılarımla.