Ben Aldım Düştü, Ben Sattım Uçtu-1

Ben Aldım Düştü, Ben Sattım Uçtu-1

Bu güne kadar yazdığım tüm köşe yazılarımı bilinçli bir örüntü ile küçük bir borsa eğitimi olacak şekilde yazdım. Sonrasında ise bu bilgilerin pratiğe dökülmesi ve bir nevi sahada uygulanması amacıyla bazı hisselerin analizlerini yaparak siz değerli okurlarımla paylaştım.

 

Yazılarıma kısaca değinecek olursak “Borsa İstanbul’a (Bist) Artan İlgi” başlıklı ilk köşe yazımda neden insanların borsaya ilgili olduklarını, neden borsaya yatırım yapılması gerektiğini, “Temettü Emekliliği” başlıklı yazımda ise yatırım yapmanın mantığı, uzun vade yatırım kararları almada nelere dikkat edilmesi gerektiği, “Borsada Analiz, Teorik-Pratik-Tecrübe-1/2” başlıklı yazılarımda ise tüyo, arkadaş tavsiyesi, sosyal medyada ne olduğu belli olmayan hesapların takibi  gibi akla ve mantığa aykırı hisse senedi alım satım kriterleri yerine   temel ve teknik olarak dünyada kabul görmüş ilkeler doğrultusunda yapılan yatırımların sizleri kesinlikle üzmeyeceğini, temel ve teknik analizde can alıcı noktaları kısaca anlattım. Buraya kadar olan yazılarım aslında borsa hakkında kısa bir eğitim tadında yazı dizisi oldu. Daha sonrada sizlere temel, teknik analiz yöntemlerini kullanarak ki bazen buna takas analizini de ekleyerek temeli sağlam, ucuz kalmış hisselerin hangi fiyatlardan alınabileceğini ve içsel değerleme sonucu hangi fiyatlara gidebileceğini analiz ederek paylaştım.

 

Kendimin de on yedi yıllık memur olmam nedeniyle özellikle şu anki ekonomik konjonktürde memur ve ücretli çalışan insanların küçük tasarrufları ile özellikle konut, otomobil, arsa, arazi gibi yatırımlar yapamadığı hatta ihtiyaç dahilinde kredi kullanarak bile bu varlıklara ulaşamayacaklarını düşündüğünü gördüm. Kendi arkadaşlarımdan ve çevremdeki insanlardan enflasyon karşısında küçük tasarruflarını eritmeme adına çabalarına katkı sağlamakta tek mutluluk kaynağım ve beklentim.

 

Bu yazı dizisinde ise özellikle küçük tasarruf sahiplerinin “ben aldım düştü, ben sattım uçtu” gibi klişe cümlesini çürütmek amacıyla yazıyorum.

 

Borsamızda her ne kadar yabancı yatırımcı oranı %66’lardan %35’lere gerilese de özellikle temettü ve büyüme hisseleri önderliğinde ve Borsa İstanbula güvenen yerli yatırımcı ile istikrarlı bir yükseliş devam ediyor. Söz konusu yerli yatımcının içinde bankalar, aracı kurumlar, şirketler, fonlar, emeklilik fonları vb. gibi kurumsal yapılar ve hane halkı mevcut. Bu kadar büyük fonların, kurumsal firmaların hisse senedi alıp sattığı, yatırım yaptığı piyasada da küçük tasarruf sahibinin tasarrufunun tahtacı diye tabir edilen hisse senedi tahtasını takip eden-yapan- kişi ya da kişiler tarafından takip edilmesi mantıklı durmuyor. Tahtacıların hisse toplarken adet adet hisse saydıkları, hisse toplamak için hisseyi baskıladıkları, küçük yatırımcıları bezdirene kadar sabırlarını zorlayıp daha sonra ellerindeki hisse senetlerini aldıkları doğru ve mantıklı. Ancak burada küçük yatırımcının bazı hataları yapmamak ve bu tip zararların önüne geçmek adına yaptığı hataları maddeler halinde özetle sayalım.

 

-Hisse senedi hakkında hiç bilgisi yokken arkadaş tavsiyesi, sosyal medyadan ne olduğu belli olamayan kişi ya da gruplardan (-ki hisse pazarlayan manipülatif gruplarda çok) bilgi alma, TÜYO şeklinde bilgi edinme. Sosyal medyadan aracı kurumlar, kariyeri- niyeti belli kişiler/firmalar sadece eğitim, bilgi edinme, günceli takip amaçlı takip edilebilir.

 

-Temel analiz yapmama. Hissenin sağlam ve ucuz olup olmadığının kontrolünün yapılması gerekmektedir. Bazen temeli sağlam bir hisse pahalıda olabilir ya da ucuz kalmış hissenin temel olarak yapısında (borçluluk, sektörel ya da küresel olumsuz senaryolar…) bozulmalarda olabilir. Bunların kontrol edilmesi gerekir.

 

-Teknik analize bakmama. Hissenin hangi fiyatlardan alınacağının ve satılacağının teknik olarak bilinmesi. Temel olarak sağlam ve ucuz hissenin en tepeden alınmaması ya da yanlış yerden zarar kesilmesi yada kar alırken yanlış yerden kar alınması. (ayı- boğa tuzakları…)

 

-Takas analizine bakmama. Hissenin toplanıp toplanılmadığının kontrolü. Genelde hisse senetleri toplanırken baskılanır ve yatay ya da aşağı trende girerler. Özellikle bu durumlarda hisse senedi toplanıyor mu, neden baskılanıyor kesinlikle bakılmalıdır.

 

-Portföy yapmak yerine tek hisseye girmek. Hissenin de olası terse gelmesi durumunda panik yapmak.

 

-%100 hissede olup nakit bulundurmamak. Olası düşüşlerde maliyet yapmak ya da alış fırsatlarını değerlendirmek adına kısmen nakit bulundurmak emniyet kemeri işlevi görecektir.

 

-Hisse ile evlenmek duygusal bağ kurmak. Realist veri ve bilgilerden uzaklaşıp hisseyi olduğundan fazla değerlemek gibi bir riskle karşı karşıya bırakabilir.

 

-Kar alamamak-zarar kesememek.

 

-Sürekli ekran/fiyat takibi yapmak. Ekrana bakan kişi işlem yapma gereği duyar ve hatalı işlem yapma ihtimali artar.

 -Zengin olma hayali ile kumar mantığına bürünmek.

-Ev araba satıp bu para ile ya da kredi-borç ile işlem yapmak.

- Ödeme vadesi olan ve kendisini vade ile sıkıştıran para ile işlem yapmak.

-Ailenin tasarrufunu hane halkından gizli olarak borsada değerlendirmek.

-Prensiplere uymamak, duygusal davranmak.

Sonuç olarak değerli küçük tasarruf sahibi yatırımcılar:

 

 Küçük tasarruf sahiplerinin ortalama 15-100 bin TL arası portföyleri bulunmaktadır. Tüm bunlarla beraber sizlerin aldığı 15-100 bin TL’lik hisse senedi kimsenin dikkatini çekmez. Çok sığ dediğimiz işlem hacminin çok düşük olduğu tahtalarda nadiren zorlanabilirsiniz ancak ben bu tip tahtalara bulaşmamayı tercih ediyorum. Burada önemli olan küçük tasarruf sahibinin prensipler belirleyip onlara uyması, psikolojisini iyi yönetmesi, yukarıda başlıcalarını saydığım hatalara düşmemesi, hisse senetlerini temel ve teknik açıdan analiz edip gelecekle ilgili beklentiler doğrultusunda orta-uzun vadeli olarak portföy yapıp ekran bağımlısı da olmadan haber akışının takip edilmesi. Bu durumda kesinlikle hisse senedi “siz alınca çakılıp siz satınca uçmayacaktır.”

 

            Tüm bunlarla beraber başarının temel unsurlarını unutmayalım. İnanmak, başlamak, çalışmak, sabretmek, tevekkül etmek….Mert kalın, kazanan siz olun…