Bilerek SMİYB Kullanma Fiillerinde Yeni Bir Öneri: Somut Kriterlerin Mevzuata Eklenmesi-2

Bilerek SMİYB Kullanma Fiillerinde Yeni Bir Öneri: Somut Kriterlerin Mevzuata Eklenmesi-2

Değerli okuyucular, ilk yazımızda vergi mevzuatımıza bilerek sahte veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge kullanma hususunun kriterlerinin eklenmesi gerektiğini belirtmiştik. Önerilerimizi 359. Maddeye eklenmesi gereken hususlar, 306 Sıra No’lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğine eklenmesi gereken kriterler ve sahte belge düzenleme incelemelerine getirilecek kriterler olarak sıralamıştık. Bu yazımızda ise 306 Seri No’lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğine eklenmesi gereken kriterleri ayrıntılı bir şekilde işleyeceğiz. Bu kriterlerin mevzuata eklenmesi sonucunda vergi inceleme elemanınca varılan kanaatlerin bütüncül ve uygulama birliğini sağlayacak hâle getirilmesi amaçlanmıştır.

İlgili Tebliğe Eklenebilecek Kriterler

306 Seri No’lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinin şimdiki hali;

- Sahte veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge düzenlenmesi kastın karinesi olarak kabul edilmiş, ayrıca kastın aranmasına gerek bulunmadığını, 

- Sahte veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belgelerin bilerek, isteyerek kullanılıp kullanılmadığının vergi incelemesine yetkili olanlarca değerlendirilmesi gerektiğini,

- Sahte veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belgeleri bilerek kullandığı sonucuna varılan mükellefler için vergi suçu raporları düzenlenmesini,

- Sahte veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belgeleri bilmeden kullandığı sonucuna varılan mükellefler adına vergi suçu raporları düzenlenmemesi gerektiğini belirtilmektedir. 

Bu saiklerden hareketle, sahte veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belgenin bilerek kullanılıp kullanılmadığına kanaat getirecek kişinin yine vergi inceleme elemanı olmasının yanında eylemin bilerek yapıldığının tespitine ilişkin kriterlerin 306 No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğine eklenmesi gerektiği düşüncesindeyiz. Getirilecek kriterlerin bağlayıcı olmayıp inceleme elemanına yol gösterici bir yön çizmesi ve bilerek veya bilmeyerek SMİYB kullanımında mükellefin kastının olup olmadığı hususunun ispatlanması amaçlanmaktadır. Yazı serimizin ilkinde değindiğimiz kriterler ve bu kriterlerin açıklaması aşağıda yer almaktadır.

1- Ödeme Belgelerinin Kontrolünün Sağlanması

Sahte belge kullanma incelemelerinde ödeme ile ilgili olarak dikkat edilecek husus 7.000,00 TL ve üzeri alışların banka veya aracı kurumlar vasıtasıyla yapılıp yapılmadığı hususudur. Sahte belge düzenleyicisinden 7.000,00 TL ve üzeri alışların banka ve aracı kurumlar vasıtasıyla yapılması ve mükellefin bu durumu tevsik etmesi gerekmektedir. Yüksek tutarlı belgelerin ödemelerinin nakit veya hamiline çek olarak yapılması ticari icaplara uymayan bir işlem olarak görülebilir. Ödemelerin çek, banka, senet veya nakit olarak ödenip ödenmediğini kontrolü sağlanırken bankadan yapılan ödemelerin aynı gün hesaptan çekilmesi veya sahte belge düzenlediği tespit edilen mükellefe gönderilmesi işlemin fiktif olarak yapılmış olduğuna işaret edecektir. Bu sebeple fiktif para hareketleri var ise bunun tespitinin de sağlanması yoluna gidilecektir. 

2- Emtia Giriş Çıkışlarının/Hizmet Gerçekleştirildiğinin Kontrolünün Sağlanması

Alınan SMİYB’lerin emtia alışlarına ilişkin belge olması halinde söz konusu emtiaların sevkini ispat edecek sevk irsaliyesi veya nakliye kiralama faturasının mükellef tarafından ibraz edilmesi gerekmektedir. Sahte belge kullanan mükellefin aldığı emtiaların girişlerinin veya alınan firmadan çıkışlarının kontrolü, sevk irsaliyesi veya taşıma belgesinin var olup olmadığını kontrol etmek suretiyle gerçekleştirilecektir. Hizmetin sağlandığı hususunda ise hangi hizmetin nasıl sağlandığı araştırılacak ve ticari ve teknik icaplara uyup uyulmadığı kontrol edilecektir. 

3- Belge İçeriklerinin Faaliyet Alanı İle İlgili Olup Olmaması

Mükellefin kullanmış olduğu SMİYB’lerde yer alan emtianın faaliyet alanına ilişkin olup olmaması büyük önem arz etmektedir. Mükellefin kendi faaliyet alanına ilişkin olmayan bir malı almış olması, mükellefin bu alanda da faaliyet göstereceği anlamına gelecektir. Bu sebeple emtiaya ilişkin ödeme belgeleri ve taşıma belgelerinin ibraz edilmesi gerekmektedir. Eğer mükellefin gerçekte, SMİYB’lerde yer alan emtiaya ilişkin bir faaliyetinin bulunmadığı tespit edilirse mükellefin gerçek bir mal alışının olmadığı anlamına gelecektir.

4- Oransal Analizlerin Yapılması

Vergi inceleme elemanı yapacağı sahte belge kullanma incelemelerinde mükellefin toplam alışları içerisindeki sahte belgeye isabet eden tutarın oran olarak analizini gerçekleştirecektir. Mükellefin faaliyetini devam ettirmek amacıyla sahte belge kullanmayı alışkanlık haline getirip getirmediği kontrol edilecek olup kasıt unsurunun belirlenmesi açısından yıl veya yıllar itibariyle sahte belge kullanma fiilini süreklilik arz edecek şekilde gerçekleştirip gerçekleştirmediğinin kontrolü sağlanacaktır.

5- İlişkili Şirket (Holding Şirketleri ve Bağlı Şirketler) Olup Olmadığının Kontrolü

Vergi inceleme elemanı yapacağı sahte belge kullanma incelemelerinde mükellefin mal/hizmet aldığı şirketin ilişkili şirket olup olmadığını kontrol edecektir. Mükellefin bu alışı ile ilgili belgenin sahte olduğunu bilmesi doğal bir durum olacaktır. 

6- Mükellefin Beyannamelerini Süresinde Verip Vermediğinin Vergisel Ödevlerini Yerine Getirip Getirmediğinin Kontrolü

Vergi inceleme elemanı yapacağı sahte belge kullanma incelemelerinde mükellefin faaliyet dönemi boyunca beyannamelerini süresinde verip vermediğini, vergi ödemelerini zamanında gerçekleştirip gerçekleştirmediğini kontrol edecektir. İnceleme dönemine ait beyanları tetkik edilmek suretiyle mükellefin vergi ödeme gayretlerinin değerlendirilmesi, sürekli olarak devreden KDV beyanı veya iş hacimlerine uygun tutarlarda KDV ödenmemesi veyahut sektör ortalamasının altında kârlılık beyanı gibi hususların ortaya konulması, mükellefin vergisel sorumluluklarını aksatmakta olduğunu gösterecektir.

Tüm bu kritetlerin 306 No’lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğine eklenmesi ile vergi inceleme elemanı tarafından bağlayıcı bir hale getirilmeli ve kurum içi mevzuata da eklenmelidir. Konu ile ilgili üçüncü yazımızda belirlenen kriterler neticesinde inceleme elemanı tarafından getirilecek kanaatin bütüncül ve uygulama birliğini sağlayacak hâle getirilmesi açısından neticelerine değinilecektir. Keyifli okumalar.